Bekir Karaoğlu’ndan alma şansına erişmişdim üniverstedeyken. kendisi eşine az rastlanır kalitede bir insan ve bilim adamı. o zaman meraklı bi tipdim okurdum falan sonradan tergedim. az evel bakınırken
haberine rastladım 10 11 katlı veya boyutlu uzaylardan bahsediliyor. X Y Z T bunlar bizim gözle gördüğümüz bildiğimiz boyutlar oluyor. fekat 4den sonrası konusu karışık matematiksel açıdanda kalın konu. üslü değişkenlerin 11 li üsse sahip olması herkezi korkutur. buna matematikçide bilgisayarda dahildir çünkü çözmesi ayrı işlem yapması ayrı bi konudur.
matematik açıdan yine yedirilebilir sonuçda matematik gözle görülüp tutulamayan şeyleride çözmeye yarar. onlar neyse artık :). fakat öyle abuk subuk ne olduğu belirsiz bir sürü fonksiyon gördükden sonra matematikde 10 11 33 45 ne koyarsan koy fonksiyona yeriz :).
fakat fizik bu kadar soyut değildir. zaten beni cezbeden yanı hep elle tutulabilirliği olmuşdur. yani matematikdeki uzaymış osurukmuş integralmiş elle tutulamayan şeylerdir. fakat fizikde derki ben bu balonu bırakdım şu hıozla yükselio nereye kaçar 😀 yada. mahalledeki çocuk koşuyorken ben taşı 10km hızla kafasına attım yarılırmı yarılmazmı 🙂 şu cana kana bakarmısınız. fizik hayatla direk ilişkilidir. matematik gibi değildir. ki fizikçilerde kendi içinde soyut fizikçiler ve lab fizikçileri diye ikiye ayrılır. zaten o makaledekini yumurtlayanda soyutcular. ve o 11 veya 10 boyutlu uzayın mantığa uymamasını iç bükey boyutlar veya kendine kapanan boyutlar olarak açıklıyorlar. yani X ve Y sonsuza gider ama bu 8. boyut kendinden kendine gider gibi açıklıyolar. garip göremediğimiz fakat var olan boyutlar olması ne garip.
dünyaya hakimiz ama götümüzden haberimiz yok hissi uyandırıyor insanda.