db2 md5 yapmaca

mysql de falan direk hazır fonksiyonu olan bu işlemin(md5) db2 9.5 de hazır fonksiyonu yok şaka gibi dimi 🙂 neyse araştırdım falan yok. en sonunda kızanın biri java class ı koydurmayı göstermiş compile da problem olmaması hoşuma gitti serverlardaki java kurulumu tam yerinde olmuş demek direk “javac Md5.java” yazdım küt diye derlendi. sonra db2 nin kurulu olduğu yerde sqllib/functions folderi altına class  ımızı attım. sonra IBM data studio dan komutumuzu verdim.


CREATE FUNCTION md5( clob )
RETURNS char(32)
LANGUAGE java
PARAMETER STYLE db2general
NO SQL
FENCED THREADSAFE
DETERMINISTIC
RETURNS NULL ON NULL INPUT
NO EXTERNAL ACTION
EXTERNAL NAME 'Md5!md5'
;

hayırlı olsun artık md5 fonksiyonumuz var db2 da gönül rahatlığıyla kullanın.

network geyikleri

Ekşi Tadında Networkcu nedir.?

Modern Tesisatçı.

7 katli bir apartmanin kapicisidir. her gun katlari tek tek dolasip herkese bir ihtiyaci olup olmadigini sorar, bir problemleri varsa yardimci olur. giris katinda rf bey, cat5 efendi ve fiber hanim otururlar. networkcu bunlarin icinden en cok fiber hanimi sever, selvi boyludur boyle incecik. her sac kilina cani fedadir networkcunun. ikinci katta ethernet teyze, atm bey ve token ring oturur. arasira fddi token ring’e yatiya gelir ama cok kalmaz bir iki gunlugune. ucuncu katta bir hatun vardir ki ip gibi boyle. geceleri ruyalarina girer networkcunun. uzerinden cikacak her bite kurban olur networkcu. bu kattan ayrilmak istemez, gelen mektuplari paketleri kendi elleriyle getirip birakir bazen sokak kapisindan buraya kadar ite kaka. networkcu hayatin anlamini kesfetmistir bu katta, bir de ipx diye cadoloz bir o kadar da isveli bir kadin vardir ama networkcu pek yuz vermez kendisine. akli hep o ip gibi hatundadir. dorduncu katta tcp ile udp otururlar. ikisi de aslinda bir tasimacilik sirketinde calisiyor. tcp cok guvenli bir cocuk eli yuzu duzgun ama biraz agir calisiyormus. udp ise cok tez canli ama arasira tasidigi paketleri dusurup kiriyormus bu yuzden tcp hep udp ile dalga gecer baristiran yine networkcu olur. ara sira bir de bu kata rtp bey ugrar. cok onemli bir kisidir kendisi. bazen networkcu servise ciktiginda apartmanda hep once kendisine servis yapilmasini ister ve gecikmeyi kesinlikle kabul etmez. bu dorduncu kat biraz problemlidir ama. genc cocuklar tabi ama bir eve bu kadar da giren cikan olmasi hos karsilanmaz bazen ozellikle apartmanin guvenligini saglayan kisiler tarafindan. yedinci kattaki cocuklarla bir yerden tanismislar mesela www, arabasinin plakasi 80’dir. bir de telnet ve ftp var. ftp’yi bi goruceksiniz boyle yemis yemis cikarmamis yediklerini. surekli alem yaparlar bi araya geldiler mi. ara sira www ile telnet’i iceri sokmaz guvenlik de networkcu kosar yine yardimlarina. besinci ve altinci kattakileri pek sevmez ama bazen ugramadan da edemez. ozellikle o katlardan gelen sesler arttigi zaman. h.323 vardir besinci katta nece konustugu belli olmaz kizdirir networkcuyu. iste boyle bir adamdir networkcu.

bide network türküsü ekleyelim

kalktı göçüverdi leased line devreleri,
ağır ağır giden dial up bizimdir.
atm switch yakın eyler ırağı,
firewall’dan aşan session bizimdir.

belgarathus yarın metro ethernet kurulur, öter alarm zili router yorulur.
nice marka server yere serilir,
çöken çöker kalan sağlar bizimdir.

belimizde flash diskimiz kırmani,
kablo keser yan keskimin temreni.
hakkımızda admin etmiş fermanı,
ferman admininse network bizimdir.

db2 da çalışan sql leri görmek

uzun süredir bir çok db ile haşır neşir oldum. bu aralıkda çokda fazla komut satırına inmedim elimden geldiğince arayüz kullandım çünkü her zaman daha kolay oluyor. ama db2 bilmiyorum ve bu sıralar kendileriyle çok işim oluyor. geceleri çalışan bazı cronlarım var ve bunların 5 6 saate bitmesi lazım. IBM data studio ve toad kullandım. IBM data studio toad dan daha güzel çalışıyor zaten eclipse arayüzü alışkınım. neyse arandım database de çalışan şeyleri gösteren bişey ama eclipse li arayüzde bulamadım sonunda öğrendimki meğer onun içinde db2 da sql çalıştırmak gerekiyor. buyrun db2 da uzun süredir çalışan processleri bulmanın yolu:

SELECT ELAPSED_TIME_MIN,SUBSTR(AUTHID,1,10) AS AUTH_ID, AGENT_ID, APPL_STATUS,SUBSTR(STMT_TEXT,1,20) AS SQL_TEXT FROM SYSIBMADM.LONG_RUNNING_SQL WHERE ELAPSED_TIME_MIN > 0 ORDER BY ELAPSED_TIME_MIN DESC

entourage

baş ağrısından uyuyamayınca 5 sezonuda izledim. mad menin biraz daha komiği ama aynı yapıya sahip. proje kovalanıyor gerçek hayattan çok farklı değil. tek fark bu seferki hikayede aktör milyonlarca dolar yapıyor düşüyor kalkıyor. yapcak bişeyin yoksa izlenebilir.

farscape > stargate

stargate in 6 yada 7 sezonunu izlemiştim evvelden artık kendi kendini tekrar ediyordu. ortamda kapılar var bu kapılardan geçtikçe farklı gezegenlere galaksilere gidiliyor. orlardaki karakterlerle bişeyler yapılıyor falan. en son artık yeter diyip kapamıştım bende.

farscape dede bir astronot var bu yanlışlıkla wormhole(kurt deliği) dan geçiyor. bu wormhole lar galaksileri birbirine bağlayabilen cins bir şey her zaman yerinde durmuyor zamandan ve mekandan bağmsızlar. neyse astronot evvela evine dönmeye uğraşıyor sonra olmadı orda bi kıza aşık oluyor falan filan. stargate e çok benziyor konu olarak ama karakterler hiç sıkıcı değil 4 sezon bir solukta bitiyor. sanırım son zaman izlediğim en güzel bilim kurgu(sci-fi).

benim için en güzel yanı bitmiş dizi olması. yoksa hep unutuyorum kaçıncı bölümdeydim konu neydi 🙂

flash forwarding

1.sezon 10 bölümünü izledim. lost dan iki tane oyuncu gördüm 🙂 sanırım lostla flash forwardingin yapımcıları epey yakın. neyse gelelim konuya. günün birinde global bir blackout olur ve millet geleceği görür. fbi dan bir grup flashforwardlardan(gelecekte gördüklerinden) yola çıkar.

çok sıkıcı bir dizi değil 10 tane bölümü izledim ama çok ara verdim sanırım biraz bayık. sci-fi dediler ama fantastik alet edevat karakter yok. bene bayık geldi 🙂

google buzz ve türkler

google buzz twitter yada friend feed e benzeyen o anda ne okuyorsan paylaşıp yorum atabileceğin bir ortam. türkler için ne kadar uygun yada ne kadar uygun değil.

ingilize ne yiceksin diye sorduğunda cevabı değişmekle beraber şu formata yakın olucaktır:”I think I will have cheeseburger” bir türke sorduğumuzda cevabı değişebilmekle birlikte “çizburger” olucaktır. bu durumdan anlayacağımız şu biz çok konuşmuyoruz. ve twitter buzz ve benzeri hizmetler zaman içinde bize alışabilirler atıyorum 10 sene sonra bizde çokça twitter kullanabiliriz ama şu anda çok kullanmayacağımızı düşünüyorum.

peki facebook da en uzun online lar içinde yüksek sıradayız mascix efendi buna ne diosun. kim nerede kimle napıyor bunu öğrenmeyi seviyoruz 🙂 hep bir dedikoduculuk hep bir magazin 🙂